7 Aralık 2011 Çarşamba

İnsan Hikayesi


Bir tuhaf gidiyor insan,
Gideceği son yere
Her şeyden habersiz
Vedasız vasiyetsiz
Elleri bomboş azıksız
Yakalanıveriyor hazırlıksız
Düşünmediği son sefere
Bir garip halde
Uğurlanıveriyor

Sabahları çıkarken evden
Geri dönülmeyeceğinin,
Hesabı rotaya takılır.
Unutulan buseler,
Sonraki günlere bırakılır.
Söylenecek onlarca sözden biri,
Kapıda fısıldanır.
Gerisi akşama kalır.

Dolu dolu duygular,
Umut ve umutsuzluklar,
Sorular sorgular
Bitmez tükenmez hesaplar,
Ha paylaşayım derken
Sıra gelmez  ertelenir.
Dolaşayım denilen etaplar
Sonralara ötelenir.

Anını yaşıyor görünse de
Hep yarınlardadır aklı
Heva, heves uzun emel
Daha ne bilinmezler saklı
Oysa hayat berrak değil
Bilinenin aksine hep den bataklı

Beyninin en gizli köşelerinde
Yaşanmamış mahrem duygular
Bugün yarın filizleneyim derken
Fırsatı bile anamamış
Yaşama duyulan özlem
Henüz yarılanamamış
Yaşanacak günler sayısız
Her bir şey hayatın cilvesine
Nazlıca sıkışmış kalmışken
Yaşama veda yada ölüm
Hesaba alınacak şey mi?
Başkaları için söylenegelmiş
Bu tür sözler de neymiş.

İşte tarifi olmayan insan,
Bir türlü anlaşılamayan
Sonsuzluğa yol bulup ta
Kendine ulaşamayan
Her birisi aynı dünyada
Ayrı âlemleri yaşayan
Ortak yönleri bırakıp
Farklılıkları kaşıyan
Çözümsüz bir kördüğüm
Dipsiz bir girdap
Kendisine karanlık
Başkasına mehtap.
Bütün bir güne benzer
Gündüzü yaşadığı gerçek
Gece, bilinmeyenlerin örtüsü
Her yanı muammalar ülkesi
Gizemdir onun simgesi.

Bir gariptir şu insan

Sırlarla dolu haliyle
Kendi âleminde kaybolur
Kalamıyor bir an aynıyla
Yarınına  örümcek ağıyla
Meşguliyetler örüyor
Düşünse de özünü yaşamayı
Bir türlü kendine dönemiyor
Hep erteleye geldiğinden
Buna hiç sıra gelmiyor
Her şey sesleniyor da
Gerçek ona ses vermiyor.

Mutluluk ve mutsuzluk
Umut ve umutsuzluk
Varlık ve yoksulluk
Bunlar  insanın dünyası
Her ortamda nedense
Başkadır onun aynası
Anlaşılır gibi olsa da
Çözülmez onun doğası
Dönüşü olmayan bir ana,
Girince, çıkılamayan  sapağa,
Tüm umutları  kendiyle gider.
Kurduğu dengeler anında yiter
Bir  yerde başlayan hayat,
Tahmin edilmeyen bir yerde,
Bilinmeyen bir zamanda biter.
Her şeye hükmeden o beden
Acınacak hale düşer
Gözleri yumulduğu zaman
Bütün saatleri durur
Beklentileri birden kaybolur
Geçmişte nelerin yaşandığı
Bir varmış bir yokmuş olur
Onunla ilgili hatıralar
Karanlığa öten kuşlar gibi

Kendi görünmez sözü duyulur                                                                   Bir iki nesil söylenirken türküsü                                                Zihinlerden siliniverir gerisi

Ankara, 2002    Hüseyin KOÇ


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder