13 Ocak 2012 Cuma

Ne haldeyim?



Nasıl olmalıyım?
Düştüğüm zor durumlardan
Nasıl kurtulmalıyım?
Bu sorular gelip geçerken önümden
Bazen öyle çıkmaza girerim ki
Kendimi  bırakır
Sessizliğe takılır
Gerçeği önüme alırım
Aklıma geleni söylerim.
İşte o anlardan birisi.
Bütünlük olmaz sözlerde
Bir oradan bir buradan
Her şey darmadağınık
Bazen düşünceler bile bulanık
İnsanoğlu değil miyiz?
Üzüntü de sevinçte bir anlık

Sıkıntıları atmak için
Yağmur  ister yanaklarım
Kuruduğu için pınarlar
Çatlayıverir dudaklarım
Yağmur bırakmayan bulutlar
Tayfunla esip gitmiş
Su havzaları kurumuş ki
Bir damlacık bırakmaz
Hep kurudan eser
Beni rahatlatmaz

Niye hep çalkantılar
Bir düzen olmaz mı hayat da
Herkes mi her canlı mı böyle
Bunlar da gelir geçer içimden
Bakarım geçen yıllara
Keder daha çok olmuş sevincimden

Yaşanmış yıllara acımak değil arzum
Yarınları daha iyi görmeye çalışırım
Onun için tartarım dünü bugünü
Bu mukayese içindeyken
Bazen böyle efkara karışırım.

Bazı günler oldu ki geçmişte
Ne istediğimi bildim
Ne gönlümce sevdim.
Ne yapar benim gibiler
Nasıl çözüme gider
Hep sorular sorular,
Bu hal benimle geldi
Benimle mi gider?
Neyi düzelteyim?
Nereden başlayayım?
Elimi nereye uzatayım?
Bir bilebilsem
Halimden uzaklaşabilsem
Keşke birine dönüp
İçimi dökebilsem
Birileriyle paylaşabilsem
Kurumuş  göz pınarlarından
Bir damla yağmurlanabilsem
Bir rahatlayabilsem


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder